SAVCILIK AŞAMASINDA İFADE ALINIRKEN AVUKATIN BULUNMASININ ÖNEMİ

Savcılık Aşamasında Avukat: Bir Hukuki İnceleme
Ceza muhakemesinin en kritik aşamalarından biri olan soruşturma aşamasında, şüpheli veya sanık konumundaki kişinin haklarını korumak ve adil bir yargılanma süreci sağlamak için avukata danışmak ve avukatın hukuki yardımından yararlanmak büyük önem taşımaktadır. Bu makalede, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ve ilgili mevzuatlar ışığında soruşturma aşamasında avukatın rolünü ve önemini inceleyeceğiz.
Giriş
Ceza muhakeme süreci, iddia makamı ve savunma makamının karşı karşıya geldiği bir mücadeleyi temsil eder. Bu mücadelede, şüpheli veya sanık konumundaki bireyin haklarını korumak ve adil bir yargılanma sürecini temin etmek avukatın görevidir. Anayasanın 36. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesi uyarınca, her birey savunma hakkına sahiptir ve bu hak kapsamında avukat tutma ve hukuki yardım alma özgürlüğü de yer alır.
Çelişkili Beyanlar
Soruşturma aşamasında ifade alındıktan sonra kovuşturma (mahkeme) aşamasında alınan ifadelerin farklı olması elbette mahkeme tarafından sanık aleyhine değerlendirilecektir. Çünkü deliller değerlendirilirken bu çelişkinin suçtan kurtulmaya yönelik beyanlar niteliğinde olduğu düşünülmektedir.
Bu duruma ilişkin örnek bir kararda : ”Sanık …’in soruşturma aşamasında kollukta verdiği 21.11.2006 tarihli ilk ifadesinde hırsızlığa konu güneş gözlüklerini 1,5 yıl önce seyyar satıcıdan aldığını beyan ettiği, yine kollukta verdiği aynı tarihli sonraki ifadesinde çelişkili olarak güneş gözlüklerinin kendine ait olmadığını birlikte yaşadığı sanık …’in yaklaşık 2 ay önce getirerek takması için kendine verdiğini beyan ettiği, Cumhuriyet Savcılığı’nda müdafii katılımıyla alınan savunmasında sanık …’un kendini telefonla arayarak müşterek ikametlerinde yapılan aramada elde edilen güneş gözlüklerini satın aldığını söylemesini istemesi nedeniyle çelişkili ifade verdiğini beyan etmesi ve sanıkların müşterek ikametlerinde yapılan aramada çalıntı olduğu değerlendirilen çok sayıda elektronik eşya elde edilmiş olması karşısında, adı geçen sanığın yüklenen suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerekmektedir…”
(Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2011/14336 E., 2012/10089 K., 30.04.2012 K.T.)
Dava sürecinde sanığın tutarlı ve çelişkisiz beyanlarda bulunması, hem adaletin sağlanması hem de gerçeğin ortaya çıkması için son derece önemlidir. Çelişkili beyanlar, sanığın suçluluğu veya masumiyeti hakkında belirsizlik yaratabilir, soruşturma ve kovuşturmayı zorlaştırabilir ve yanlış bir mahkumiyete yol açabilir. Bu sebeple doğru ve istikrarlı beyanlar, mahkeme kararında sanık lehine kullanılacaktır.
İfade Aşamasında Müdafiin (Avukatın) Hukuki Bilgisinden Yararlanma Hakkı
Ceza Muhakemesi Kanunun 147. Maddesinin İfade ve Sorgunun Tarzı Başlıklı, 147. Maddesi uyarınca;
”Madde 147 – (1) Şüphelinin veya sanığın ifadesinin alınmasında veya sorguya
çekilmesinde aşağıdaki hususlara uyulur:
a) Şüpheli veya sanığın kimliği saptanır. Şüpheli veya sanık, kimliğine ilişkin soruları
doğru olarak cevaplandırmakla yükümlüdür.
b) Kendisine yüklenen suç anlatılır.
c) Müdafi seçme hakkının bulunduğu ve onun hukukî yardımından yararlanabileceği,
müdafiin ifade veya sorgusunda hazır bulunabileceği, kendisine bildirilir. Müdafi seçecek
durumda olmadığı ve bir müdafi yardımından faydalanmak istediği takdirde, kendisine baro
tarafından bir müdafi görevlendirilir.
d) 95 inci madde hükmü saklı kalmak üzere, yakalanan kişinin yakınlarından istediğine
yakalandığı derhâl bildirilir.
e) Yüklenen suç hakkında açıklamada bulunmamasının kanunî hakkı olduğu söylenir.
f) Şüpheden kurtulması için somut delillerin toplanmasını isteyebileceği hatırlatılır ve
kendisi aleyhine var olan şüphe nedenlerini ortadan kaldırmak ve lehine olan hususları ileri
sürmek olanağı tanınır.
g) İfade verenin veya sorguya çekilenin kişisel ve ekonomik durumu hakkında bilgi alınır.
h) İfade ve sorgu işlemlerinin kaydında, teknik imkânlardan yararlanılır.
i) İfade veya sorgu bir tutanağa bağlanır. Bu tutanakta aşağıda belirtilen hususlar yer alır:
1. İfade alma veya sorguya çekme işleminin yapıldığı yer ve tarih.
2. İfade alma veya sorguya çekme sırasında hazır bulunan kişilerin isim ve sıfatları ile
ifade veren veya sorguya çekilen kişinin açık kimliği.
3. İfade almanın veya sorgunun yapılmasında yukarıdaki işlemlerin yerine getirilip
getirilmediği, bu işlemler yerine getirilmemiş ise nedenleri.
4. Tutanak içeriğinin ifade veren veya sorguya çekilen ile hazır olan müdafi tarafından
okunduğu ve imzalarının alındığı.
5. İmzadan çekinme hâlinde bunun nedenleri.
”
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 147. maddesi, ifade alma ve sorgu aşamasında uyulması gereken usulleri düzenlemektedir. Bu maddeye göre, şüpheliye yüklenen suç anlatılır, susma hakkı ve avukata danışma hakkı bildirilir, müdafi seçme imkanı sunulur ve bunlar belirterek ifade veya sorgu tutanağı düzenlenir.
Soruşturma Aşamasında Avukatın Rolü
Kanun, şüphelinin kolluk veya savcılık makamları tarafından alınan ifadesinde müdafi (avukat) bulundurma hakkını güvence altına almaktadır. Bu hak, şüphelinin savunmasını en iyi şekilde yapmasını ve haklarının ihlal edilmemesini sağlamayı amaçlamaktadır. Müdafi, ifade sırasında şüphelinin yanında olarak şu görevleri yerine getirir:
Şüpheliyi CMK’daki hakları hakkında bilgilendirir.
Sorgunun hukuka uygun şekilde yapılmasını ve şüphelinin aleyhine olacak beyanlarda bulunmasını önler.
Şüphelinin ifadesini dinler ve gerekli durumlarda düzeltmeler yapılmasını sağlar.
Şüphelinin aleyhine toplanan delilleri inceler ve gerekirse delillerin hukuka uygunluğuna itiraz eder.
Müvekkilinin haklarını korumak için gerekli tüm yasal işlemleri yapar.
Müvekkili ile görüşerek suçlamaları ve delilleri değerlendirir.
Müvekkilinin lehine ve aleyhine olan tüm delilleri inceler.
Gerekirse bilirkişi incelemesi talep eder.
Müvekkilinin serbest bırakılması veya adli kontrol tedbirlerinin kaldırılması için talepte bulunur.
Sonuç
Soruşturma aşaması, ceza muhakemesinin en önemli aşamalarından biridir. Bu aşamada şüpheli konumundaki kişinin haklarının korunması ve adil bir yargılanma sürecini temin edilmesi için avukata danışmak ve avukatın hukuki yardımından yararlanmak büyük önem taşımaktadır. Çünkü ifade alınırken kendi aleyhine verilecek her türlü yanlış bilgi, mahkeme aşamasında kendisi aleyhine delil olarak karşısına çıkabilecektir. Bu nedenle avukat huzurunda verilen doğru ve hukuka uygun beyanlar, yasal yollardan hak arama mücadelesinde, adil bir yargılanma sürecine katkıda bulunur.
Av. Ali TOPÇU