MİRAS ORTAKLIĞINA TEMSİLCİ ATANMASI
Türk Medeni Kanunu, miras hukukuna ilişkin hükümlerle, miras paylaşımından önce terekenin sahipliği ve yönetimine dair düzenlemeler getirmiştir. Eğer yalnızca bir mirasçı mevcutsa, yönetim açısından herhangi bir sorun yaşanmaz. Ancak birden fazla mirasçı olduğunda, mirasın paylaşılmasına kadar geçen süreçte sorunlar ortaya çıkabilir. Kanun, birden çok mirasçının bulunduğu durumda, mirasın mirasçılara intikal ettiği andan itibaren elbirliğiyle mülkiyetin (diğer bir ifadeyle iştirak hâlinde mülkiyetin) oluşacağını hükme bağlamıştır. Bu mülkiyet ilişkisi, kadın-erkek, yaşlı-genç, uzak-yakın ayrımı olmaksızın tüm mirasçılar arasında eşit şekilde uygulanır.
Elbirliğiyle mülkiyet yalnızca terekeye ait aktifleri değil, borçları da kapsar. Mirasçılar, terekeye ilişkin tüm kararları birlikte almak zorundadır. Ancak çok sayıda mirasçının bulunduğu durumlarda her kararın ortaklaşa alınması pratikte mümkün olmayabilir. Bazı toplumsal değerler, örneğin en yaşlı veya erkek bireyin öncelikli söz hakkına sahip olduğunu öne sürebilir. Ancak bu durumun kanunda karşılığı yoktur. Yasaya uygun hareket eden mirasçılar arasında anlaşmazlıkların ortaya çıkması hâlinde, miras ortaklığı için temsilci atanması kurumu devreye girer.
Miras Ortaklığına Temsilci Atanması
Türk Medeni Kanunu’nun 640. maddesinin üçüncü fıkrası, miras ortaklığına temsilci atanması için yasal dayanağı oluşturur. İlgili hükme göre:
“Mirasçılardan birinin istemi üzerine sulh mahkemesi, miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir.”
Bu düzenleme, herhangi bir mirasçının başvurusu üzerine temsilci atanması için yeterli bir sebep oluşturur. Temsilcinin atanması ve bu sıfatına yapılacak itirazlar, vesayet makamı tarafından değerlendirilir. Eğer bu makamdan sonuç alınamazsa, konu denetim makamına taşınır.
Yetkili ve Görevli Mahkeme
Miras ortaklığına temsilci atanması davası, sulh hukuk mahkemesinde görülür. Eğer dava bu mahkemede açılmazsa, görevsizlik kararı ile karşılaşılması kaçınılmazdır. Yetkili mahkeme ise mirasbırakanın son yerleşim yeri mahkemesidir. Başka bir yer mahkemesinde dava açılması hâlinde, davanın yetkisizlik nedeniyle reddedileceği unutulmamalıdır.
Davanın Şartları
Temsilci atanması talebinde bulunacak kişinin, mirasçı sıfatına sahip olması zorunludur. Bu sıfatın ispatı ise mirasçılık belgesiyle mümkündür. Davayı yasal ya da atanmış mirasçılar açabilir. Ancak dava sürecinde mirasçılık sıfatını kaybeden kişinin talebi reddedilir. Ayrıca, vasiyeti yerine getirme görevlisinin atanmış olduğu, terekenin resmen yönetilmesine karar verildiği veya resmi tasfiye hâlinde olduğu durumlarda miras ortaklığına temsilci atanamaz.
Mahkemenin Temsilci Atama Yetkisi
Kanun, sulh mahkemesi hâkiminin temsilci atanması konusunda takdir yetkisi bulunduğunu belirtir. Hâkim, miras ortaklığında bir sorun olmadığı ve tarafların terekenin yönetiminde uyumlu hareket edebildikleri kanaatine varırsa, temsilci atanması talebini reddedebilir. Ancak bir mirasçının bile temsilci atanması talebiyle başvurmuş olması, genellikle ortaklıkta bir sorun bulunduğuna işaret eder.
Temsilci Atanması Sürecinde Dikkat Edilecek Hususlar
Yargıtay kararlarına göre, dava diğer tüm mirasçılara yöneltilmelidir. Bu yaklaşım, temsilci atanması kadar temsilcinin kim olacağı hususunda da önem arz eder. Diğer mirasçıların davaya dâhil edilmesi, ortaklığın menfaatine olacaktır.
Kimler Temsilci Olarak Atanabilir?
Sulh hukuk mahkemesi hâkimi, temsilciyi atama yetkisine sahiptir. Atama öncesinde mirasçıların görüşleri alınabilir ve temsilci adaylarına ilişkin öneriler değerlendirilebilir. Temsilcinin, terekeyi yönetebilecek bilgi ve beceriye sahip olması gerekir. Gerekli hâllerde, uzmanlık gerektiren terekeler için tüzel kişiler de temsilci olarak atanabilir.
Terekeye Temsilci Atanmasının Alternatif Yolları
Eğer mirasçılar arasında uyum sağlanabiliyorsa, dava yoluna gitmeden de bir kişi yetkilendirilebilir. Ancak bu durumda yetkilendirme, mirasçılardan biri tarafından her an geri alınabilir. Bu nedenle, daha kalıcı ve etkin bir çözüm için yasal temsilci atanması yolunun tercih edilmesi daha yerinde olacaktır.
Temsilcinin Yetki ve Sorumlulukları
Atanan temsilci, öncelikle terekedeki malları, borçları ve alacakları içeren bir defter hazırlamalıdır. Bu defter, mirasçılara tebliğ edilir ve itirazlar sulh hukuk mahkemesine yapılır. Temsilci, terekedeki tüm işlemleri belgelerle kayıt altına almak ve her üç ayda bir hesap vermekle yükümlüdür. Harcamalar, öncelikli olarak terekeden karşılanır; bu mümkün değilse başvuruda bulunan mirasçıdan tahsil edilir.
Sonuç
Miras ortaklığı temsilcisi, terekenin zarar görmesini önlemek ve mirasçıların haklarını korumak için önemli bir role sahiptir. Bu nedenle, atamada seçilecek kişinin uzmanlık ve güvenilirlik kriterlerine uygun olması büyük önem taşır. Temsilcinin yetkisi, mirasın paylaşılmasına veya temsilcinin vefatına kadar devam eder.